Başarının altın kuralları
Sevişmenin altın kuralları
Evliliğin altın kuralları
Ve tabii ki bizim konumuz olan;
Zayıflamanın altın kuralları
Zayıflamanın altın kuralları 5’ten başlar 50’ye kadar çıkar, ama içeriğine baktığınızda ne sizi motive ederler ne de zayıflamanıza vesile olacak ipuçlarını verirler. Ben de bu zamanki deneyimlerime dayanarak kendi altın kurallarımı yazdım. Buradan buyurun:
- Ulaşım aracı olarak özellikle metro kullanan biriyseniz bozuk paralarınızı evde bırakın.
Bozuk paraların cebinde olması demek otomatlarda duran şekere, çikolataya, bisküviye, cipse kolay ulaşmak demektir. Bekleme sırasında gözünüz otomata takılabilir ve elinizi cebinize atıp da bozuk paraya ulaşırsanız otomata doğru hamle yapabilirsiniz. Bozuk para yoksa bu otomatlara da itimat etmek yok demektir.
- Araba kullanıyorsanız benzini nakit para ile almaya özen gösterin.
Arabanıza bindiniz ve baktınız ki benzin yok. Benzin istasyonuna gitmeden önce cüzdanınızda nakit paranızın olup olmadığına mutlaka bakın. Benzini herhangi bir kart ile ödemek demek, abur cubur dolu benzin istasyonu marketine girmek demektir. Bu benzin istasyonlarının sosisli veya donut satan modelleri de vardır. Amaç benzin almakken bir anda atıştırmaya doğru kayabilir. Dikkatli olun.
- Mutfak alış verişine çıkmadan önce mutlaka yemek yiyin.
Aç karnına markete gitmek, hem kilo almanıza sebep olacak yiyecekleri satın almanıza vesile olur hem de kesenize zarar verir. Eğer aç karnına alış veriş yapmaya başladıysanız reyonlar arasında dolaşırken gözünüze çarpan çikolata, bisküvi, cips gibi ürünleri de sepetinize attığınızı fark edeceksiniz. Aman siz siz olun evden çıkmadan yemek yiyin.
- Kendinize zayıflamayı kafasına koymuş şişman arkadaşlar bulun.
Tek başınıza zayıflamaya çalışmak, hele de sosyal bir insansanız gerçekten çok sıkıcıdır. Arkadaşlarınızla dışarı yemeye çıktığınızda herkes mezelerle, kızartmalarla takılırken sizin salata sipariş etmeniz pek olası değildir. Salata bile ısmarlamış olsanız, sohbetin kıvamı ve kahkahaların bolluğuyla “aman bir çataldan bir şey olmaz” diyerek mezelerin tadına bakmak durumunda kalabilirsiniz. Zayıflamak isteyen şişman arkadaşlarınız olursa, yemeğe çıktığınızda birer salata yiyip yanında sodanızı içerek evinize dönme ihtimaliniz çok yüksektir.
- Mutfağınızda televizyonunuz varsa mutlaka kaldırın.
Mutfakta televizyon olması demek, hele de çalışmayan insanlar için buzdolabı ile sıkı fıkı olmak demektir. Sabah programlarında yapılan yemekleri izlerken karnınız acıkır, “yapılan şu yemekleri ben de deneyeyim” derken sürekli atıştırmak zorunda kalırsınız, evlenme programlarını izlerken şaşkınlıktan yediğiniz yemeğin farkına varmazsınız, dizi izlerken heyecanlanırsanız yediğiniz yemeğe odaklanamazsınız. Kısacası mutfakta duran o minik televizyonu derhal yok edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder